Rehabilitasyon Özel Eğitim Hakkında Derleme

 

REHABİLİTASYON

Rehabilitasyon

Tarihsel süreç boyunca, yetersizliği olan bireyler toplum içinde dışlanma, hor görülme gibi durumlarla karşılaşmışlardır. Günümüzde tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat ise organlarının işlevini yitirmesine bağlı olarak oluşan bu yetersizliklerin çözümünde egzersiz ile tedavi etmiş, takma cihazları tanımlamış ve kilolu hastalara yürümeyi tavsiye ederek zayıflamayı önermiştir. II. Dünya savaşından sonra ise yaralı askerlerin tedavisinde uygulanan rehabilite çalışmaları ile birlikte rehabilitasyon gereksinimi artmıştır. Literatür incelendiğinde rehabilitasyon sözcük anlamı kaybedilen fonksiyonun yeniden kazandırılması olarak ifade edildiği görülmektedir. Bireyin doğuştan ya da sonradan yaralanma, kaza, ya da hastalık sebebiyle kısmi yeteneklerini kaybetmesi ile psikolojik, sosyal, tıbbi ve mesleki yönden mümkün olan en iyi seviyeye ulaştırarak kendisine, topluma ve ailesine daha fazla yararlı olmasını amaçlayan, kalıcı hasarları en aza indirirek kaldırmaya hedefleyen tedavi edici bir süreçtir (Akdemir ve Akkuş, 2006). Rehabilitasyon süreci sabır ve emek isteyen bir süreçtir. Bu süreci en verimli şekilde kullanmak için yol haritasının hedefe yönelik çizilmesi gerekmektedir. Rehabilitasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşlar bireye gerekli bilgilendirmeyi yapmalı ve hedeflenen noktaya ulaşmak için bu süreci en verimli şekilde yönetmelidir (Baysal, 2019).

Rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimin çok yönlü ve topluma kazandırılması için geniş kapsamlı çalışmaları ele aldığını söylemek mümkündür. Türkiye’de yer alan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri Milli Eğitim Bakanlığına bünyesinde olup yönetmelikteki rehabilitasyon tanımı şu şekilde yer almıştır:  18.05.2012 tarih ve 28296 sayılı Özel eğitim Kurumları Yönetmeliğinde: “Dil konuşma güçlüğü, zihinsel, fiziksel, duyuşsal, sosyal, duygusal ve davranış problemlerine sahip özürlü bireylerin engellilik halini ortadan kaldırmak yada etkilerini en az seviyeye indirmek, bağımsız yaşam ve mesleki becerilerini geliştirmek amacıyla yapılan çalışmaların tümü” şeklinde tanımlanmıştır.

Amerikan Rehabilitasyon Tıp Kongresi tarafından rehabilitasyon; fiziksel sakatlığın tıbbi tedavi yöntemi olarak tanımlanmıştır. Ancak rehabilitasyon bu kadar kısa bir ifade içerisine sıkıştırılmasının mümkün olmadığı zaman içinde görülmüştür. Kaybolan fiziksel kapasitenin tamamının veya bir kısmının yeniden kazanılmasına yönelik rehabilitasyon çalışmalarının, hastanın ailesi ve toplumu ile ilişkilerinde de gerçekleşmesi gerekmektedir (Demirel, 2001).

Rehabilitasyonun üç temel amacından bahsedilmektedir;

-Tıbbi Rehabilitasyon (Sakatlığın veya fonksiyon kaybının azaltılması)

-Sosyal Rehabilitasyon (Bireyi günlük yaşam aktivitelerinde kimsenin yardımı olmadan yapabilecek duruma getirmek)

-Mesleki Rehabilitasyon

Rehabilitasyon programlarının başarısı bütüncül bir yaklaşımla birbirini tamamlayan süreçler olarak ele alınmasına bağlıdır (Demirel, 2001). 

Rehabilitasyon, fiziksel ve ruhsal sağlığı geliştirdiği için iyi bir yatırımdır. Bu sebeple rehabilitasyonun kapsamı genişletilerek eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerle ilişkili olarak tüm yasalara dahil edilmelidir. Engelli insanlar için yetersizlik göz önünde bulundurularak özel yasalarda yürürlüğe konulmalıdır. Sağlık problemleri olan bireylerin bu hizmetlere en hızlı biçimde erişmesini sağlamak ve yaşadıkları yerlerde bu hizmetleri sunmak bu yasalar uyarınca gerçekleştirilmelidir (Dünya Engellilik Raporu, 2011).

Rehabilitasyon yaşamın başından sonuna kadar her aşamada yaşam standartlarını artırmaya çalışan önemli bir fonksiyona sahip bir uygulamadır (Baysal, 2019). Bu sebeple her rehabilitasyon merkezinin kendine özgü işleyiş biçimi vardır. Bu merkezlerde eğitim alacak bireyin rehabilitasyon sürecini planlama, organizasyon, iletişim teknikleri, koordinasyon ve bir program içinde profesyonel ekip elinde tedavi edilmesi gerekmektedir. Böylece engelli bireyler yüksek yaşam kalitesi içinde topluma kazandırılır. Özel eğitim gereksinimli bireylerin eğitim programları için önceden belirlenmiş amaca ve hedefe ulaşacak şekilde  rehabilitasyon merkezleri çalışanlarının izlediği yol önem arz etmektedir (Yorgancıoğlu ve Ceceli, 2006).  Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin teşkilat şeması şu şekildedir.

 

Şema 1: Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin teşkilat şeması.

Kurum Müdürü/ Müdür Yardımcısı: Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yöneticilik vasıflarına sahip olan kadrolu çalışan yönetici personel.

Özel Eğitim Hizmetleri: Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışma şartları taşıyan kadrolu ve ya ücretli çalışan eğitici personel (Korucu, 2005).

Rehberlik Hizmetleri: Üniversitelerin lisans bölümlerinden mezun psikolog, sosyal hizmet uzmanı, psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölüm mezunları tarafından öğrenci, aile ve okul rehberlik hizmetlerinin yürütüldüğü birim olarak ifade edilir.

Destek Hizmetler: Özel eğitime gereksimin duyan bireylerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kendilerine, aile ve rehabilitasyon merkezindeki diğer çalışanlara sunulan hizmetlerin yer aldığı birim olarak ifade edilir (ulaştırma, temizlik ve büro hizmetleri) , (Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 2018).

Fizik tedavi

Rehabilitasyon merkezlerinde fizik tedavi, herhangi bir hasar ya da hastalık sonucu kişide oluşan fonksiyon bozukluğunun yeniden kazandırılması ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla uygulanmakta olan önemli bir sağlık hizmetidir (Kılıç ve ark. 2019).  Bu alanda görev alan fizyoterapistlerin sağlıklı bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarının korunması ve geliştirilmesine destek olurken, rahatsızlığı olan bireylerin fizik tedavi yöntemleri kullanılarak bireyin sağlıklı duruma geri dönmesi gibi hedefleri vardır. Örneklendirmek gerekirse; engelli bir bireyin desteksiz oturmayı öğrenmesi yada bağımsız olarak yürümeyi öğrenmesi gibi (Sedef, 2018).

Özel Eğitim

Gelişmekte olan dünyada bireylerin farklılıkları göz önünde bulundurularak daha verimli ve güncel eğitim modellerine ihtiyaç duyulmaktadır (Altınkurt, 2008).

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğine göre özel eğitim gereksinimi olan bireyler: “bireysel gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından anlamlı düzeyde farklılık gösteren birey” olarak tanımlamıştır (Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 2018).

Yerlikaya (2019), özel eğitim için diğer bireylerden farklı eğitim ihtiyaçları duyan ve bireysel planlanmış eğitim programları gerektiren çocuklar için verilen eğitimler olarak ifade etmiştir. Özel eğitim gereksinimi olan bireyler  ise, öğrenme problemi olan ve günlük yaşamını etkileyen problem davranış gösterme, fiziksel veya duyuşsal yetersizlik belirtileri göstermenin yanı sıra mental olarak özel yetenekli olabileceği gibi üstün zekaya sahip olan bireyleri içeren kapsamlı bir terimdir (Eripek, 2002). Bireyin yaşıtları ile arasında anlamlı farklılık göstermesi durumunda özel eğitim ihtiyacı doğmaktadır. Çeşitli sebeplerle, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından bu farkın kapanması için özel eğitimi desteği verecek kapasitede yetiştirilmiş personel ve bireye özel olarak hazırlanan eğitim programı çerçevesinde ihtiyaçları doğrultusunda eksikliklerin giderilmesi ve yetersizliğin engele dönüşmesi engelleyerek toplumla kaynaşmasını, üretici ve bağımsız birey olarak destekleyecek becerilerle donatılması gerekmektedir (Doğangün, 2008). Bu kapsamda rehabilitasyon merkezlerinde eğitim alan öğrencileri geliştirecek ve bireylerin başarı göstermesini sağlayacak olanlar içinde de en büyük payı hiç şüphesiz çalışanlar oluşturacaktır (Altun, 2010). Dünya çapından özel eğitim desteği verecek özel eğitim ve rehabilitasyon alanında yetişmiş kalifiyeli personel sayısı oldukça azdır. Engelliliğin ya da özel eğitim gerektirecek durumlarda çeşitliliğin fazla olması, her alan için uzmanlaşacak personele verilecek eğitim modellerinin farklı olması gerekmektedir. Bu sebeple kalifiyeli eleman yetiştirmek için gerekli programların yapılması, eğitim standartlarının yükseltilmesi için uygun koşulların oluşturulması gerekmektedir. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde personel sürekliliğinin sağlanması için bir takım önlemler alınması ve gerekli tedbirlerin önceden geliştirilmesi gerekebilir (Dünya Engellilik Raporu, 2011).

Özel Eğitimin İlkeleri

573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Özel Eğitimin İlkeleri şu şekilde sıralanmıştır;

1) Özel eğitime ihtiyacı olan tüm bireylerin kendi ilgi ve yetenekleri göz önüne alınarak özel eğitim hizmetlerinden faydalanır.

2) Özel eğitime erken başlanması gerekir.

3) Planlanan ve yürütülen hizmetler, engelli bireyleri sosyal ve fiziki çevrelerinden uzaklaştırmamalıdır. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitim gerektiren bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.

4) Özel eğitim gerektiren bireylerin, eğitsel performansları dikkate alınarak, amaç, muhteva ve öğretim süreçlerinde uyarlamalar yapılarak diğer bireylerle birlikte eğitilmelerine öncelik verilir.

5) Kurum ve kuruluşlarla koordinasyon içinde özel eğitim gerektiren bireylerin tüm eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için her türlü rehabilitasyonlarını sağlayacak işbirliği yapar.

6) Bireyselleştirilmiş eğitim planın geliştirilmesi ve eğitim programlarının bireyselleştirilerek uygulanması özel eğitim gerektiren bireyler için esastır.

7) Özel eğitimin tüm sürecinde aile de aktif olarak dâhil olmalıdır.

8) Özel eğitim gerektiren bireylerin örgütlerinin fikirleri özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde önem arz eder.

9) Özel eğitim gerektiren bireylerin özel eğitim hizmetleri, toplumla dayanışma ve birlikte olan uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır.

Türkiye, sosyal bir devlet olarak engelli bireylerimize özel eğitim imkanını sunmaktadır.

2023 Eğitim vizyonunda özel eğitim

  1. Kalkınma Planı (2019-2023) içerisinde yer alan; “Tüm bireyleri kapsayan ve işlevsel bir eğitime tabi tutarak hayat boyu öğrenme olanaklarına erişim sağlaması, düşünme, algılama ve muhakeme yeteneği gelişmiş, sorumluluk ve özgüven duygusu ile girişken ve yeniliklere açık donanıma sahip, milli benliği ve demokratik değerleri özümsemiş, iletişime ve paylaşıma açık, estetik ve sanatsal yönü güçlü olan, gelişen teknoloji kullanımına yatkın, mutlu ve üretken birey yetiştirmek” amaç edinilmiştir. Bu amaçlar doğrultusunda özel eğitim gereksinimli bireyleri kapsayan içerikler belirlenmiştir.

Türkiye genelinde tüm illerde özel eğitim gereksinimli çocukların belirlenmesi için taramalar yapılması ve bu öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda yol haritası belirlenmesi sağlanacaktır. Dezavantajlı çocuklarımıza sahip çıkmak ve onların yaşamlarını güçlendirmek öncelikli hedefler arasına alınmıştır. Özel eğitim gereksinimli çocukların yaşıtları ile aralarında farkın kapatılması için çalışmalar yürütülecek ve birlik içinde kardeşçe yaşama kültürünü destekleyecek özel bir bakış açısı ile eğitim sistemindeki etkinliğin artması üzerine çalışmalar sağlamak için çalışmaların yapılmasının önemi vurgulanmıştır. Bu doğrultuda toplanan verilerin ve gerekli tanımlamaların yapılmasının hemen ardından ülke genelinde kaynaştırma programının uygulandığı okullardaki imkânların arttırılması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi konusunda çalışmalar yürütülecektir. Rehberlik Araştırma Merkezlerinde ( RAM) bulunması gereken personellerin inceleme yapacakları özel eğitim gereksinim şüphesi teşkil eden bireylere yönelik olan gerekli donanımları, personel sayısı ve merkezlerin fiziksel yapılarının içerikleri bakımından yeniden düzenleme yapılacaktır. Özel eğitime gereksinim duyan bireylere, özel eğitim hizmetlerinin yaygınlaşması için mobil uygulamalar kurulacaktır. Özel eğitim alanında çalışmalar yürütmesi için yerel yönetimlerden de destek sağlanacak ve teşvik edilerek ihtiyaç duyulan öğretmenlerin mesleki gelişimleri ve müfredat gelişim programları, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından sağlanacaktır. Ayrıca 2023 vizyonunda özel eğitim ve rehabilitasyon gereksinimli bireylere ilişkin yer alan maddeler şu şekildedir.

  • Bireylerin ruhsal ve bedensel gelişimlerini destekleyen eğitim ortamları oluşturulması,
  • Dezavantajlı bölgeler başta olmak üzere okul yemeği uygulamasının yaygınlaştırılması,
  • Eğitmenlerin ve okul idarecilerinin mesleki gelişimleri ve motivasyonlarını arttırılıp öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü güçlendirilmesi,
  • Öğretmen-veli-okul arasındaki iletişim güçlenmesi ve koordineli olarak etkileşimde olunması,
  • Öğrencilerin kültürel, sportif, bilimsel, sanatsal ve toplum hizmeti alanlarındaki aktivitelere katılımları desteklenmesi,
  • Engellilerin işgücüne katılımı ve istihdamı artırılması,
  • Engellilerin meslek edinmesi ve gelişimi için uzaktan eğitim programları oluşturulması,
  • Engellilerin işgücünde istihdam edilebilirliğini arttırıcı önlemler,
  • Dejavantaylı bireyler başta olmak üzere herkesin spor aktivitelerine katılımları teşvik edilmesi,
  • Dejavantajlı bireylerin her türlü sporsal aktiviteye katılımına yönelik eğitimcci yeterlilikleri geliştirilmesi, var olan eğitimcilerin eğitim donanımlarının yükseltilmesi ve aktivitelerde kullanılacak materyallerin yazılı ve görsel olarak zenginleştirilmesi uygulamaya konulacaktır.

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi  

Özel Eğitim Ve Rehabilitasyon Merkezlerinin Önemi

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından izinli bir şekilde, kamu ve toplum yararını gözeterek değişik engel gruplarına hizmet verilen kurumlardır (Şeker, 2019).

Rehabilitasyon merkezleri, insanın tedavisinin bir bütün olarak ele alınması gerektiği inancına dayanan ve tek başına tıbbı, sosyal, psikolojik, mesleki tedavinin yeterli olmadığı, buna karşılık her birinin tedavinin gerçekleştirilmesinde kişinin ihtiyaçlarına göre az veya çok rol oynadığını kabul eden yaklaşıma göre şekillenir (Demirel, 2001).

Bireylerin, ailelerin, grupların ve toplulukların yaşadıkları sağlık ve sosyal sorunları nedeniyle ihtiyaç duydukları rehabilitasyon hizmetlerinin önemi giderek artmakta ve bu hizmetler hızla yaygınlaşmaktadır (Demirel, 2001).

Demokratik toplumlarda eğitimde eşitlik ve sunulan fırsatların aynı olması temel koşullardan biridir. Dejavantajlı bireylerin toplum içinde eğitimde fırsat eşitliği verilmesi için bir takım düzenlemeler yapmak gerekmektedir. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri verilecek eğitimde önemli rol oynamaktadır. Özel gereksinimi olan bireylerin gelişimlerini göz önünde bulundurarak bireysel yeteneklerini geliştirici ve yaşamlarını daha kolaylaştıracak eğitim standartlarının oluşması için bu hizmetlerin sunulmasının önemi büyüktür (Yağcı, 2013).

Özel eğitim hizmeti veren kurumların önemi günümüzde artmaktadır. Bu kurumların üstlendiği sosyal rol sebebiyle toplum ve eğitim üzerinde oluşturduğu baskının büyük kısmını üstlediği görülmektedir. Bu bağlamda özel gereksinimli bireylerin eğitimlerinden, iş imkânlarına ve sosyal hayata adapte olabilmelerine varan birçok alanda iyileştirmeler ve düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Bu düzenleme ve geliştirmeler ile özel gereksinimli bireyler açısından fırsat eşitliği sağlanması ve onların hayata engelsiz bir şekilde devam etmesini amaçlamaktadır (Yerlikaya, 2019).

Birey belli sebeplerle önceden yaptıklarını artık yapamayacak duruma geldiyse, o işi tekrar yapabilmek için “yeniden yeteneklendirilmesi”, “rehabilite edilmesine” gerek duyulmaktadır. Rehabilitasyon sürecinden hiç ayararlanmamış bir birey ise topluma ve ailesine yük olmaktan kurtulamaz (Öztürk, 2011).

Özel Eğitim Ve Rehabilitasyon Merkezlerinin Gelişimi

  1. ve 19. yüzyılda görülen yaygın rahatsızlıklar sebebiyle İngiltere ve Amerika’ da başta olmak üzere rehabilitasyon uygulamaları yapılmış ve temeli oluşturulmuştur (Demirel, 2001).

1700-1800 yılları arasında Fransa’da ilk sağırlar okulu açılmış, ardından körler ile ilgili bir okul açılması için girişimlerde bulunulmuştur. Kısa aralıklarla  bu okullar Almanya, Avusturya, Rusya ve Amerika’ da açılmıştır (Yağcı, 2013). Dünyada açılan okulların özellikleri ülkelerin teknolojik, kültürel ve ekonomik faaliyetlerindeki farklılıklara göre değişiklikler gösterdiği bilinmektedir. Genel anlamda eğitim öğretime verilen değer ile ülkelerin gelişmişlikleri arasında paralel bir ilişki söz konusudur (Şeker, 2019).

  1. yüzyıl sonlarından itibaren insan odaklı bir yaşam fikri ve talepleri ortaya çıkmıştır ve son yıllarda bu talepler farklı grupları da içine dahil ederek yaygınlaşmaktadır (Baysal, 2019).

Türkiye’de ise 1955’lerde rehberlik ve araştırma merkezi altı ilde kurulmuştur. Fakat ayıları artarak devam etse de 1968’ lere kadar bu merkezlerin çalışmalarına ilişkin yönetmelik yapılmamıştır (Yağcı, 2013). Bugün yürürlükte olan 07.07.2018 tarih ve 30471 sayılı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 18.05.2012 tarih ve 28296 sayılı MEB Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği, 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği çerçevesinde özel gereksinimli bireylere verilen hizmetler yürütülmektedir. Bu yönetmeliklerle özel kurumlarda eğitim-öğretim, yönetim, kayıt-kabul, devam-devamsızlık, öğrenci nakli, öğrenci başarısı, özel gereksinimli bireylere sunulacak olan hizmetlerin yürütülmesine ilişkin hükümler, usul ve esaslar belirlenmiştir (Şeker, 2019).

1960’lı yıllarında rehabilitasyon alanında görev alacak bireylerin eğitim durumlarına  ve bu merkezlerin özelleşmeleri üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Rehabilitasyon uygulamalarının ise fiziksel uygulamalarının yanı sıra kapsamı genişletilerek sosyal, fizyolojik, mesleki, duygusal alanlarda da uygulanması görüşü gelişmiştir (Demirel, 2001).

Ülkemizde engellilere eğitim vermeye yönelik devlet okullarının yanı sıra çok sayıda özel özel eğitim kurumları bulunmaktadır (Sargın ve Hamurcu, 2010). 2020 Ocak ayında ülkemizdeki mevcut özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayısı 2635 dir. Bu kurumlarda eğitim verilen destek eğitim programları 26/12/2008 tarihli Talim Terbiye Kurul kararı ile şu şekilde belirlenmiştir;

 

  1. Bedensel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı
  2. Dil ve Konuşma Güçlüğü Destek Eğitim Programı
  3. İşitme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı
  4. Görme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı
  5. Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı
  6. Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Destek Eğitim Programı
  7. Zihinsel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

Bu programlar doğrultusunda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri destek  eğitim verebilir. 

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri destek eğitim programları

Bedensel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

Bedensel engel, kas ve iskelet sisteminde olağan dışı düzensizlik, işlevsel kayıp, hiç olması durumudur. Ayak, bacak, el, kol, parmaklar ve omurgalarda, kısalık, fazlalık, yahut hiç olmaması, hareket kabiliyetinin akıcı olmaması, şekil bozukluğu, kaslarda güçsüzlük, kemik rahatsızlıkları, felçliler, spastikleri ifade eder (Kenzhebayeva, 2018). Bedensel engelli destek eğitim programı da bu engel grubunun eğitim verildiği programı içerir.

Dil Ve Konuşma Güçlüğü Destek Eğitim Programı

Dil ve konuşma güçlüğü çocukluk çağından nörogelişimsel sebeplerden dolayı, dil konuşma, dil bozukluğu, konuşmada ki ses bozukluğu, iletişim becerilerindeki yetersizlik, erken yaşta başlayan akıcı konuşmada ki bozukluk (kekemelik), sosyal iletişim bozukluğu gibi güçlükleri içermektedir (Önal, 2019). Bu tanılardan herhangi birini alan kişilerin destek alacağı eğitim dil ve konuşma güçlüğü destek eğitim programı olarak ifade edilir.

İşitme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

İşitme konusunda kulakların bir ya da ikisinde tam veya kısmi olarak sorunun bulunması durumudur (Yıldız, 2018). İşitme engelliliği de anne karnında, doğum sırası ve doğum sonrasında meydana gelen çeşitli olumsuzluklardan etkilenerek olarak ortaya çıkabilmektedir (Smagulova, 2009). İşitme, dil ve konuşma iletişimin temelini oluşturur. Bunlar yaşantımızda birbirleriyle de bağlantılıdır (Sunal ve Çam, 2005). İşitme engelli bireyler destek eğitim programı ise işitme konusunda  yetersizlik yaşayan engelli bireylerin eksikliklerini gidermek için planlanmış eğitim programını oluşturur.

Görme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

Görme engeli, çeşitli sebeplerle gözün yapısında meydana gelen deforme sonucu gözün görme işlevini tam olarak yerine getirememe durumudur. Görme engelinden etkilenme durumu her bireyde aynı değildir (Çakmak, 2011). Görme yetersizliği olan ve durumdan ağır düzeyde etkilenen bireyler kabartma alfabeye (Braille) ve ya sesli kitaplardan destek alarak eğitim görürler. Görme yetersizliğinde daha az etkilenenler ise büyüteç yardımıyla veya büyük puntolu yazılı eğitim araçları ile okuyabilen bireylerdir. (Talim Terbiye, 2008). Özel öğretim kurumları genel müdürlüğünce belirlenen ve talim terbiye kurul başkanlığı tarafından 26/12/2008 tarih ve 281 sayılı karar ile bu yetersizliğe sahip bireylerin görme engelli bireyler destek eğitim programı doğrultusunda eğitim almaktadırlar.

Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı

Öğrenme güçlüğü, bireyin mental retardasyonu olmamasına rağmen akademik olarak yetersizliğin olması durumudur (Demirci ve Demirci, 2016). Bu bireyler dili sözlü yada yazılı olarak anlamada ve kullanımında  gerekli olan süreçlerin birinde veya birkaçında problem yaşarlar. Bireyin konuşma, okuma, dinleme, dikkatini verme, heceleme, problem çözme, yazma, muhakeme, hareketlerini ve sosyal becerilerini olumsuz yönde etkileyen nörolojik bir problem olması sebebiyle, akademik hayatlarında ve yaşıtlarına oranla daha düşük performans göstermektedirler. Bu durum özel öğrenme problemi yaşayan bireyin akademik hayatını, meslek başarısını, sosyal iletişim ve ilişkisini, gündelik yaşantısını ve benlik saygısını negatif yönde etkiler. Yaşanan bu sorunlarla başa çıkabilmesi için özel eğitim teknikleri göz önünde bulundurularak ilke ve yöntemler uygulanmalıdır.

Bu sebeple bu güçlüğe sahip bireyler, gelişim özellikleri ve yetersizlikleri dikkate alınarak bilgiyi alma, pratik düşünme, problem çözme ve akademik olarak temel beceri edinmek için Millî Eğitim Bakanlığına bağlı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan özel öğrenme güçlüğü destek eğitim programlarından faydalanmaktadırlar (Talim Terbiye Kurulu, 2008).

 

Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Destek Eğitim Programı

Yaygın gelişimsel bozukluk, belirli bir yetersizlik grubunu kapsayan genel bir terim olarak görülmektedir. Genel anlamda ise otizm spektrum bozukluğu yerine de kullanımların mevcut olduğu görülmektedir. Yaygın terimi, otizm spektrum bozukluğunda geniş ve farklı alanlarda sorun olduğunu, gelişimsel terimi ise, sosyal iletişim ve sosyal ilişki alanlarını da kapsayan çoklu gelişimsel bozukluğu belirtir (Asafov, 2012). Bu bağlamda yaygın gelişimsel bozuklukları beş kategoride ele alabiliriz.

  • Otistik bozukluk,
  • Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu,
  • Rett sendrom bozukluk,
  • Asperger sendrom bozukluğu,
  • Başka şekillerde adlandırılmayan yaygın gelişimsel bozukluk.
  • Otistik bozukluk; Otizm, hayatın ilk yıllarında başlayan ve bireyin toplumla olan ilişkilerinde, iletişiminde, davranışsal ve bilişsel düzeyinde yaşanan gecikme yahut gelişeme ile açıklanan nörolojik bir bozukluktur (Özcigeli, 2016).
  • Rett bozukluk; Rett sendromu yalnız kızlarda görülen bir sendromdur. Talim terbiye kurul başkanlığının 26/12/2008 tarih ve 285 sayılı kararında yer alan Rett sendromlu bireyler tanımında 18 aya kadar gelişim gösterebilirler. Akranlarına göre gelişim farklılığı göze çarpmayabilir. Bu aylardan sonra bireyin gelişimi duraklar ya da gerileyebilir. Çevresi ile olan ilişkilerinde zorlanabilir. Önceden yaptıklarını yapamama durumuna geçebilir. Birey ellerini birbirine kenetler. Takip eden süreçte tekrarlayan el hareketleri, kaba motor hareketlerde gerileme ve baş kısmının gelişimi gözle görülür halde fark edilebilir. Nöbetler, uyanıkken düzensiz nefes alıp verme gibi problemler ortaya çıkabilir.
  • Çocuklukta Dezintegratif Bozukluk: Bu tanının olduğu çocuklarda doğumdan sonra en az iki yıl tamamen normal gelişim gözlenmektedir. Genellikle 3-4 yaşları arasında görülmeye başlanır. Bu tanılamayı yapabilmek için belirtilerin 10 yaşa gelmeden görülmesi gerekir. Bu bozukluğun farkedilmesi ile kaygı, huzursuzluk gibi daha önce kazanılmış (sözlü iletişim gibi) becerilerin hızlı bir şekilde kaybolması gözlenir (Talim Terbiye Kurulu, 2008).
  • Asperger bozukluğu; Bu bozuklukta genel olarak otistik bireylerde görülen iletişim ve ilişki problemlerinin yanı sıra kısıtlı ilgi alanı görülür. Belirli bir konuda derin bilgilere sahip olabilirler. Akranları ile aynı seviyede dil gelişimi, normal ya da normal üstü zeka, bazı konularda yeteneksizlik, bilgece ifade tarzı, şiddet gösteren antisosyal davranışlar görülmektedir. Görülme frekansı erkek bireylerde kızlara göre 2-4 kat daha fazla olmakla birlikte 1000’de 1’dir. Tanılama genellikle 5-6 yaş aralığında gerçekleştirilir (Talim Terbiye Kurulu, 2008).
  • Başka şekillerde adlandırılmayan yaygın gelişimsel bozukluk; Yaygın gelişimsel bozukluk tanımlaması altında yapılan bu tanım, yapılan klinik tablolara uymayan ve belirgin bir özellik göstermediği gibi başka bir klinik tabloyla da açıklanamayan otizm spektrum bozukluğu için kullanılır (Asafov, 2012)

Bu belirtilerden herhangi birini gösteren bireylere tıbbı tanılama yapılarak yaygın gelişimsel bozukluk destek eğitim programı çerçevesinde rehabilitasyon merkezlerinde eğitim verilmektedir.

Zihinsel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı

Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim veren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitim alan mental yetersizliği bulunan bireylerin, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden en kısa sürede ve verimli olarak yararlanmalarını hedeflemektedir. Program, mental yetersizliği (hafif, orta , ağır düzeyde) olan bireylerin, gelişim özelliklerini göz önünde bulundurarak hazırlanmıştır. Zihinsel engelli bireyler; zihinsel gelişim geriliği olan ve bunun günlük yaşamına olumsuz yansımaları olan bireyler olarak tanımlanmıştır (Smagulova, 2009). Talim terbiye kurulunun 26/12/2008 tarih ve 286 sayılı yazısında zihinsel engel; zihinsel işlevler bakımından yaşıtlarına kıyasla işlevsel yetersizliği bulunan, ortama hızlı adapte olamayan, akademik yetersizliğinin yanı sıra sosyal uyum becerilerinde yetersizlikleri  olan bireyler olarak tanımlanmıştır. Bu bireylerin mental sınırlıkları düzeylerine göre  gruplandırılmıştır.

Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan birey: Mental olarak yetersizliği hafif düzeyde olup, yetersizliğini gidermek amacıyla özel eğitim ve destek eğitim hizmetlerine sınırlı düzeyde ihtiyaç duyan birey,

Orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan birey: Metal yetersizliği terimsel, sosyal, işlevsel ve hızlı uyum becerilerindeki sınırlılık sebebiyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetlerinden akademik, iş becerileri, günlük ve toplumsal yaşam becerilerini  kazanmak için bu  hizmetlere yoğun olarak katılan birey, temel akademik, günlük yaşam ve iş becerilerinin kazanılmasında özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine yoğun şekilde ihtiyaç duyan birey,

Ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan birey: Mental yetersizliği, akademik, özbakım, toplumsal ve sosyal uyum becerilerindeki eksiklik sebebiyle hayat boyu sürmesi planlanan, hayatın her alanında kesintisiz ve yoğun özel eğitim ve destek eğitime ihtiyacı olan birey olarak tanımlanmaktadır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAKLAR

  1. Ağılönü, A. (2007). Yerel Yönetimlerde Rekreasyon Hizmetleri Ve Model Belirleme (Fethiye Örneği). Doktora Tezi. Marmara Üniversitesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü. İstanbul. s: 67.
  2. Akdemir, N. ve Akkuş, Y. (2006). Rehabilitasyon ve Hemşirelik. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, s: 83.
  3. Akyüz, H., Yaşartürk, F., Aydın, İ., Zorba, E. Ve Türkmen, M. (2017). Üniversite Öğrencilerinin Yaşam Kalitesi ve Mutluluk Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, Uluslararası Bilim Kültür ve Spor Derneği Dergisi, Sayı:3, s. 258.
  4. Altay, O. (2019). Rekreatif Amaçlı Dans Faaliyetlerine Katılan Bireylerin Mutluluk Düzeylerinin Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisinin İncelenmesi. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Erciyes Üniversitesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü. s: 52.
  5. Altınkurt, N. (2008). Özel Eğitim Ve Rehabilitasyon Merkezlerinde Yaşanılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü.İzmir, s: 6
  6. Altun, G. (2010). Özel Eğitim Kurumlarında Çalışan Öğretmenlerin Örgütsel Güven Düzeyleri İle Örgütsel Bağlılıkları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü. İstanbul. s: 10.
  7. Ardahan, F., Turgut, T. ve Kaplan, A. (2017). Her Yönüyle Rekreasyon. Ankara: Detay Yayıncılık. s: 117-135.
  8. Arslan, S. (2013). Yetişkin Eğitimi Bakış Açısıyla Serbest Zaman-Rekreasyon ve Serbest Zaman Eğitimi. Ankara: Nobel Yayın. s: 25-54.
  9. Asafov, A. (2012). Yaygın Gelişimsel Bozukluğu Olan Çocuklarda Sorunlu Yeme Davranışları. Uzmanlık Tezi. Marmara Üniversitesi. Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı. İstanbul. s: 5.
  10. Baysal, Ş. (2019). Toplum temelli rehabilitasyon modelleri üzerine bir inceleme: Engellilerin sosyal rehabilitasyonu. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi. Sosyal Bilimleri Enstitüsü,İstanbul, s: 3- 10.
  11. Büyüköztürk, Ş. (2012). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı. Ankara: Pegem Akademi.
  12. Can, E. (2015). Boş Zaman, Rekreasyon Ve Aktivite Turizmi İlişkisi. İstanbul Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 10, s.1-17.
  13. Çakmak, A. (2015). Görme Engeli Olan Çok Engelli Çocuklar İçin Etkili Olan Pekiştireç Değerlendirme Yönteminin Belirlenmesi. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü. İstanbul. s: 9.
  14. Demirci, N. ve Demirci P. T. (2016). Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Çocukların Kaba Ve İnce Motor Becerilerinin Değerlendirilmesi. İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri DergisiSayı: 3(1), s: 47-57.
  15. Demirel, S. (2001). Türkiye’de Rehabilitasyon Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılmasında Sosyal Rehabilitasyonun Önemi ve İşlevi, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi. Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Ankara, s: 2-15.
  16. Doğangün, B., (2008). Özel eğitim Gerektiren Psikiyatrik Durumlar, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Aktiviteleri, Sayı: 62, s: 157.
  17. Doğan, T. Ve Akıncı Çötok, N. (2011). Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formunun Türkçe Uyarlaması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi. Cilt: 4, Sayı: 36, s: 165-172.
  18. Eripek, S. (2002). Özel Eğitim. Eskişehir; Anadolu Üniversitesi Yayınları. s: 3.
  19. Gezen, M. (2019). Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Mekrezi Çalışanlarının Fiziksel Aktivite Düzeyi ve Yaşam Kalitesi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü.Bursa, s: 23.
  20. Girgin, G., ve Baysal, A. (2005). Zihinsel engelli öğrencilere eğitim veren öğretmenlerin mesleki. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi DergisiCilt: 18, Sayı: 18, s: 1-10.
  21. Gönülateş, S. (2016). Farklı Ülkelerde Rekreastif Katılımın Yaşam Kalitesi Üzerin Etkisi. Yayımlanmış Doktora Tezi. Gazi Üniverstesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü,Ankara, s: 38.
  22. Güven, Y. ve Yavuz, E. (2018). Çalışanların Rekreasyonel Aktivitelere Katılım Düzeylerinin, Mutluluk Ve Yaşam Kalitesi Üzerine Olan Etkisi. Journal of Recreation and Tourism Research, Sayı: 5 (2), s: 66-78.
  23. Hacıoğlu, N., Gökdeniz, A., Dinç, Y. (2017). Boş Zaman ve Rekreasyon Yönetimi. Ankara: Detay Yayıncılık. s: 27.
  24. Işıkhan, V. (2017). Özel Eğitim Alanında Çalışan Personelin Tükenmişlik Düzeylerine Etkide Bulunan Faktörlerin İncelenmesi. Toplum ve Sosyal Hizmet, Cilt: 28 Sayı: 1, Ankara, s: 7-26.
  25. Kaçar, M. (2014). Termal Turizm İşletmelerinde Müşterilerin Rekreasyon Talebi “Balıkesir İli Örneği”. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Balıkesir Üniversitesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Balıkesir, s: 26.
  26. Karaküçük, S., Göral, Ş. ve Akgül B. (2017). Rekreasyon Bilimi 2 (Rekreasyon Kısıtlayıcıları), Karaküçük, S., Kaya, S. ve Akgül, B. (Ed.), Gazi Kitapevi, Ankara.
  27. Karaküçük, S., Yenel, F., Akgül, B. (2017), Rekreasyon Bilimi 2 (Rekreasyon Liderliği), Karaküçük, S., Kaya, S., Akgül, B. (Ed.),  Gazi Kitapevi, Ankara. s: 222.
  28. Kenzhebayeva, A. (2018). Bedensel Engellilerin Seyahat Engellerinin Psikolojileri Üzerindeki Etkisi: Türkiye ve Kazakistan ‘ da Karşılaştırılmalı Bir Araştırma. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. s: 13.
  29. Kesim, Ü. (2016). İşyeri Rekreasyonu. Karaküçük, S. (Ed.). Rekreasyon Bilimi (s: 131-132). Ankara: Gazi Kitapevi. s: 131.
  30. Kılbaş, Ş. (2004). Rekreasyon Boş Zamanı Değerlendirme. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. s: 1-8.
  31. Kılıç, Z., Filiz, M., ve Alkan B., (2019). Fizik Tedavi Programına Alınan Hastaların Tedaviye İlişkin Yaralanma, Tedaviye Uyum, Farkındalık ve Belkenti Düzeyleri, Türk J Osteoporos Dergisi, Sayı:25, s: 78-82.
  32. Korucu, N., (2005). Türkiye’ de Özel Eğitim Ve Rehabilitasyon Hizmeti Veren Kurumların Karşılaştığı Güçlüklerin Analizi: Kurum Sahipleri, Müdür, Öğretmen Ve Aileler Açısından. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Selçuk Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Konya, s: 32.
  33. Kurar, İ. ve Baltacı, F. (2014). Halkın boş zaman değerlendirme alışkanlıkları: Alanya Örneği. International Journal of Sport Culture and Science, Sayı: 2, s: 39-52.
  34. Mıdık, M. (2019). Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Alanında Çalışanlarda Tükenmişlik. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Gelişim Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü.İstanbul. s: 58.
  35. Ortaç, B. (2019). Üniversite Personelinin Rekreasyon Aktivitelerine Katılmasının Mutluluk ve Yaşam Kalitesine Etkisinin İncelenme. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Batman Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Batman, s: 35.
  36. Önal, S. B. (2019). Akıcı Konuşma Bozukluğu, Dil Bozukluğu, Konuşma Sesi Bozukluğu Olan ve Tipik Gelişim Gösteren 3-6 Yaş Olguların ve Annelerinin Mizaç Özelliklerinin Karşılaştırılması.Tıpta Uzmanlık Tezi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi. İstanbul. s: 13.
  37. Özcigeli, B. (2016). Otistik Çocuğa Sahip Ailelerin Gereksinimlerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Üsküdar Üniversitesi. Sosyal Bilimleri Enstitüsü. s: 5.
  38. Özdemir, A., S. (2017). Rekreasyon Uzmanlığı. Karaküçük, S., Kaya, S., Akgül, B. (Ed.).  Rekreasyon Bilimi 2 (s:455). Ankara: Gazi Kitapevi. s: 455.
  39. Öztürk, M. (2011). Türkiye’de Engelli Gerçeği. Ajansvista Matbaacılık. İstanbul. s:25.
  40. Öztürk Çiftci, D., Meriç, E., ve Meriç, A. (2015). Örgütsel Sessizlik, Tükenmişlik Ve İşten Ayrilma Niyeti İlişkisi: Ordu İli Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde bir uygulama. Journal of International Social ResearchSayı: 8, Ordu, s: 41.
  41. Palaz, A. (2015). Çalışma Hayatında Stres Ve Stresle Mücadele (Antalya Atatürk Devlet Hastanesi Hemşireleri Örneği). Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Beykent Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İstanbul. s: 1-7.
  42. Ramazanoğlu, F., Altungül, O. ve Özer, A. (2004). Sportif Açıdan Rekreasyon Aktivitelerinin Değerlendirilmesi. Fırat Üniversitesi Doğu Araştırmaları Dergisi Cilt:3 Sayı:1,Elazığ, s: 176-179.
  43. Sargın, N., ve Hamurcu, H. (2010). Özel Özel Eğitim Kurumlarında Çalışan Rehber Öğretmenlerin Sorunlarına Ve Beklentilerine Yönelik Bir Çalışma. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 24, s: 323-329.
  44. Savcı, B.A. (2006). Kanserli Hastalarda Yaşam Kalitesini Ve Sosyal Destek Düzeyini Etkileyen Faktörler. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Atatürk Üniversitesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Erzurum, s: 8-9.
  45. Sedef, M. (2018). Fizyoterapistlerin İdari, Hukuki Ve Cezai Sorumluluklarının Değerlendirilmesi. Uluslararası Sağlık Hukuku Kongresi, s: 135.
  46. Sevin, H. D., ve Şen, K. (2019). Öğretmenlerin Rekreasyon Aktivitelerine Katılım Düzeyleri İle Yaşam Mutluluğu ve İş Performansları Arasındaki İlişki. Dini Araştırmalar, Cilt: 22, Sayı:55, s: 213-232.
  47. Sevil, T. (2012), Boş Zaman ve Rekreasyon Yönetimi (Boş Zaman ve Rekreasyon:Kavram ve Özellikler), Kocaekşi, S.(Ed). Anadolu Üniversitesi Yayını, Eskişehir. s: 3-5.
  48. Smagulova, L. (2009). Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri Yönetimi. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Uludağ Üniversitesi. Sosyal Bilimmler Enstitüsü. s: 15.
  49. Sunal, S. ve Çam, O. (2005). Okul Öncesi Dönemi İşitme Engelli Çocukların Ruhsal Uyum Düzeylerinin İncelenmesi. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, Sayı: 12(1), s: 11-18.
  50. Şaşmaz, Ş.C. (2016). Çocuğu Olan Evli Ve Evli Olmayan Bireylerin Psikolojik Sağlamlık Ve Mutluluk Düzeylerinin İncelenmesi. Yayımlannmış Yüksek Lisans Tezi. Beykent Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İstanbul. s: 8.
  51. Şeker, S., B., (2019). Rehabilitasyon Merkezlerinde Çalışan Meslek Elemanlarının Karşılaştıkları Güçlükler İle Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki İlişki, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Uşak Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uşak, s: 5- 272.
  52. Tekin, A., Tekin, G., Çalışır, M. (2017). Rekreasyon Bilimi 2 (Rekreasyonel Spor), Karaküçük, S., Kaya, S. ve Akgül, B. (Ed.), Gazi Kitapevi, Ankara. s: 9-20.
  53. Turgut, P. (2019). Eğitimli Kadınların Çalışma Hayatına İlişkin Tercihleri: İstanbul İlinde Seçilmiş İlçelerde Yapılan Bir İnceleme. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi. Sosyal Bilimler Üniversitesi. s: 5.
  54. Yağcı., F., M. (2013). Konya’da Rehabilitasyon Merkezlerinin Tarihsel Gelişimi ve Örnek Bir Kurumun İncelenmesi. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Necmettin Erbakan Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Konya, s: 8- 88.
  55. Yerlikaya, M., (2019). Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde Çalışan Öğretmenlere Psikolojik Güçlendirme. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Gaziantep Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Gaziantep, s: 38- 50.
  56. Yıldız, S. (2018). Spor Yapan İşitme Engelli Bireyler İle Spor Yapmayan İşitme Engelli Bireylerin Bazı Psikolojik Özelliklerinin Karşılaştırılması. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Batman Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. s: 4.
  57. Yorgancıoğlu, Z.,R., ve Ceceli E., (2006). Bir Rehabilitasyon Kliniğinde, Sistem Aksamaları Üzerine İnter- Aktif Bir Hizmet İçi Eğitim Programı Değerlendirmesi, FTR Bil. Dergisi, Sayı:9(2), s: 63-68.
  58. Zorba, E., Zorba, E., Kesim, Ü., Ağılönü, A., ve Cerit, E. (2006). Üniversite Öğrencilerinin Rekreatif Etkinliklere Katılım Düzeylerinin Belirlenmesi (Muğla Üniversitesi Örneği), Uluslar Arası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, s: 43-44.
  59. 05.2012 tarih ve 28296 sayılı Özel eğitim Kurumları Yönetmeliği. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/05/20120518-27..htm (Erişim Tarihi: 26/10/2019).
  60. 20/03/2012 tarih ve 28239 sayılı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/20120320-5.htm Erişim Tarihi: 17/12/2019).
  61. 2023 Eğitim Vizyonu. http://2023vizyonu.meb.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 26/10/2019).
  62. 21/07/ 2018 tarih ve 30471 sayılı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/07/20180707-8.htm (16/12/2019).
  63. 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname. https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2012_10/10111011_ozel_egitim_kanun_hukmunda_kararname.pdf (Erişim Tarihi: 02/01/2020).
  64. Dünya Sağlık Örgütü-Dünya Bankası., (2011). Dünya Engellilik Raporu Yönetici Özeti, https://static.ohu.edu.tr/uniweb/media/portallar/engelsizuniversite/duyurular/1345/diwnu3i5.pdf (Erişim Tarihi: 12/12/2019) s: 6-11.
  65. Karaküçük, S., (2014). Rekreasyon Boş Zamanları Değerlendirme, https://books.google.com.tr/books?id=3C2jBAAAQBAJ&printsec=frontcover&hl=tr&source=gbs_atb#v=onepage&q&f=false (Erişim Tarihi: 25/10/2019) s: 3-56.
  66. Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_11/10113305_yeni_rehbrlk_yon.pdf (Erişim Tarihi: 10/04/2020). s: 1.
  67. Onbirinci Kalkınma Planı http://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/07/OnbirinciKalkinmaPlani.pdf (Erişim Tarihi: 02/02/2020). s: 135- 140.
  68. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği., (2018). https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2018_07/09101900_ozel_egitim_hizmetleri_yonetmeligi_07072018.pdf (Erişim Tarihi: 20/04/2020) 1-2.
  69. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 26/12/2008 Tarihli Talim Terbiye Kurulu Onaylı Program Listesi http://ookgm.meb.gov.tr/program_v1/pages/index.php?kt_id=1 (Erişim Tarihi:04/04/ 2020)
  70. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü. Türkiye’deki Rehabilitasyon Merkezleri. https://view.officeapps.live.com/op/view.aspx?src=https://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2020_04/16171329_16042020_rehabilitasyon.xlsx (Erişim Tarihi: 16/05/2020).
  71. C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 26/12/2008 tarihli Talim Terbiye Kurul Başkanlığı Görme Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı https://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_02/14114042_gedep.pdf (Erişim Tarihi: 20/04/2020) s: 3.
  72. C. Milli Eğitim Bakanlığı urul Başkanlığı Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı https://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_02/14114042_oogdep.pdf (Erişim Tarihi: 20/04/2020) s: 3.
  73. C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürülüğü 26/12/2008 tarihli Talim Terbiye Kurul Başkanlığı Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Destek Eğitim Programı https://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_02/14114042_ygbdep.pdf (Erişim Tarihi: 20/04/2020) s: 8-10.
  74. C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürülüğü 26/12/2008 tarihli Talim Terbiye Kurul Başkanlığı Zihinsel Engelli Bireyler Destek Eğitim Programı https://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_02/14114042_zedep.pdf (Erişim Tarihi: 20/04/2020) s: 4.
  75. Türk Dil Kurumu. https://sozluk.gov.tr/?q=mutluluk&aranan= TDK (Erişim Tarihi: 26/04/2020).
Size en iyi deneyimi sunmak için çerezleri kullanıyoruz. Hangi çerezleri kullandığımız hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Kabul EtGizlilik ayarları

GDPR